Arama motoruna Kur’an partisi yazdığım zaman karşıma çıkan sonuç karar vermemi sağladı

Meryem Nida, bir arkadaşından aldığı Kuran Partisi daveti ile yaşadığı şaşkınlığı ve bunun etrafında oluşan pazarı köşesine taşıdı.

Yazının Tamamı

Türkçede, bir seste meydana gelen deÄŸiÅŸme, daralma, düşme, yumuÅŸama, benzeÅŸme, türeme veya buna benzer deÄŸiÅŸiklikleri görebilmemiz için kelimenin köküne inmemiz gerekir. Köküne inmediÄŸimiz müddetçe deÄŸiÅŸiklikleri görebilmemiz veya gördüğümüzü doÄŸru yorumlayabilmemiz mümkün olmaz. ÖrneÄŸin bazı kelimeler kullanıla kullanıla hayatımızda öyle çok benimsenmiÅŸtir ki aslında onların kökünün farklı olduÄŸunu, zamanla deÄŸiÅŸime uÄŸradığını kabullenmekte güçlük çekeriz. Bu, sadece dil bilgisi kurallarında deÄŸil, hayatlarımıza baktığımız zaman da fazlaca görebileceÄŸimiz bir durumdur aslında. DeÄŸiÅŸiklileri kabullenmek, benimsemek, bizden görmek…

Geçenlerde bir arkadaşımdan, beÅŸ yaşındaki kızı Kur’an’a geçtiÄŸi için evlerinde yapacakları kutlamaya davet mesajı aldım. Mesajda geçen tabir ise daha okuduÄŸum anda beni ziyadesiyle rahatsız etti ve yanlışlık olup olmadığını anlamak için tekrar tekrar okumama sebep oldu. Mesajda geçen tabir “Kur’an partisi” idi.

Bir yanım, “BeÅŸ yaşında yavrucak çalışmış azmetmiÅŸ ve Kur’an’a geçmiÅŸ. Küçük bir hediye alıp gitmek uygun olur” diye düşünürken diÄŸer bir yanım da bu kutlamanın isminin bile irrite ettiÄŸini, içeriÄŸinin kim bilir ne kadar rahatsızlık vereceÄŸini sorguluyordu. Olayın bir baÅŸka boyutu da davetliler olarak çocuklarımızın bu kutlamayı gördüğü zaman bir beklenti içine girip girmeyeceÄŸi endiÅŸesiydi.

Tüm bu zihin ve duygu karışıklığı içinde arama motoruna “Kur’an partisi” yazdığım zaman karşıma çıkan sonuç karar vermemi saÄŸladı. Çünkü pek çoÄŸumuz fark etmesek de bu konuda çok ciddi bir pazar oluÅŸmuÅŸ ve Kur’an partisi adı altında, çizgi film karakterlerinden oluÅŸan süslemeler, yazılar, pasta numuneleri, elbise seçenekleri, tacı hatta verilecek hediyelere varana kadar kullanılacak malzemeler satışa sunulmuÅŸtu. KreÅŸler, Kur’an’a geçen öğrencilerinin, üzerinde Kur’an resmi ve surelerden bir kesit bulunan pastalarını kesip mumlarını üflerken çekilmiÅŸ videolarını internete yüklemiÅŸti. Veliler ve yakınları, bu ÅŸaÅŸaalı kutlamada çocuklarını bir iftihar vesilesi olarak görmüş ve küçücük yaÅŸta Kur’an’ı öğrendiÄŸi için ona devasa hediyeler yaÄŸdırmıştı. Bazı, kendini daha dindar atfeden kurumlar ise bu pasta kesme iÅŸini salâvatlar getirerek yapmış ve ayinvari bir hava vermeye çalışmıştı.

Ä°zlediÄŸim görüntüler, belleÄŸime kaydolan görseller, Kur’an partisi isminden duyduÄŸum rahatsızlığın yerini ciddi bir endiÅŸeye bırakmasına neden oldu. Biz Müslümanlar olarak, evinde her gün çocuÄŸuna Kur’an okutup Ä°slam’ı nesillere aktarmaya çalışan insanlar olarak nereye gidiyorduk böyle? Biz, koca koca adamların Kur’an okuyamadığı, namaz kılacak kadar bile sure bilmediÄŸi bir çaÄŸda, ilk yaÅŸlarından itibaren onlarca sure ve dua ezber edip Kur’an’ı okumayı söken çocuklarımıza böyle bir kutlamayı nasıl yakıştırıyorduk? Pastanın üzerinde resmi bulunan Mushaf ile yaptığımız bu ÅŸaÅŸaalı kutlamanın çeliÅŸtiÄŸini fark edemiyor muyduk? Dini içerikli de olsa, masum da görünse bu görüntülerin ve gitgide yayılan, belki de yıllar içerisinde adet yerini alacak bu uygulamanın bizim dinimizle de kültürümüzle de bir alakasının olmadığını anlayamıyor muyduk? Efendimiz aleyhisselatü vesselam, baÅŸka kavimlere benzemeyi yasak etmiÅŸken, içimizde onlara ve onların uygulamalarına karşı herhangi bir sempati duymamızdan bizi men etmiÅŸken, biz tamamen onlara özgü olan bir kutlama ÅŸeklini, üstelik dinimizi alet ederek nasıl gerçekleÅŸtirebiliyorduk?

Oysa hem dinimize, Ä°slam’ın köküne ve hem de pedagojik kurallara göz attığımızda bu tür abartılı kutlamalara pek de iyi gözle bakılmadığını görürüz. Montessori Pedagojisi, bir baÅŸarı kaydeden çocuÄŸun çok fazla kutlanması, ödüllendirilmesi ve bunun her baÅŸarısında yapılması durumunda çocuÄŸun kendisi için veya bir iÅŸi baÅŸarmak için deÄŸil, ödül için çalışacağını, ödül veya kutlama görmemesi durumunda ise baÅŸarısından memnuniyet duymayacağını söyler. Tek motive kaynağı etrafındakilerin kutlamaları olan çocuk, ortada bir kutlama olmadığı zaman çalışmayı gereksiz görür, kendini motive edemez, der.

Dinimiz açısından baktığımız zaman durum daha da vahimdir maalesef. Çünkü bidatler yeni bidatleri, deÄŸiÅŸiklikler yeni deÄŸiÅŸiklikleri doÄŸurmuÅŸtur. Dini kılıflar geçirerek yaptığımız tavizler, sonrasında yepyeni tavizlere sebep olmuÅŸtur. DoÄŸum günü kutlamalarının yıllar içerisinde üzerimize mal olması gibi Kur’an partisi dediÄŸimiz ÅŸeyin de gelecek yıllarda sanki dinin ve örflerin bir parçasıymışçasına kabul görmesi içten deÄŸildir.